Ana Sayfa Ara

Oto Sözlüğü


A - B - C - D - E - F - G- H - I - i - J - K - L - M - N - O - Ö - P - R - S - S - T - U - Ü - V - Y - Z

A
ABS

Almanca’daki Anti-Blockier System'in kisaltmasindan olusur. Bunu bazi firmalar ALS (Anti-Lock System) adiyla da kullaniyor. Tekerleklerin frenleme sirasinda kilitlenmesini önler. Bu sistemde her bir tekerlekteki algilayicilar yoluyla ABS'nin beynine tekerleklerin durumu hakkinda bilgi gönderilir. Tekerlegin durdugu iletildiginde sistem devreye girerek freni kisa bir süre için serbest birakir. Frenleme sürdügü için yeniden tekerlek kilitlenir ve sistem yeniden freni serbest birakir. Bütün bunlar aslinda frenleme sirasinda bazi sürücüler tarafindan uygulanan "pompalama" isleminin makine tarafindan yapilan biçimidir. Dogal olarak, bu sistem çok daha çabuk ve etkili bir sekilde çalisir. ABS ile ilgili yanlis bir inanis fren mesafesini "her zaman" kisalttigidir. Genel olarak bakildiginda otomobillerin çogunda ABS sayesinde fren mesafesi biraz daha kisadir ama bazilarinda ABS ile fren mesafesi degismez ya da biraz daha uzun olabilir. Ama ABS'nin esas islevi frenleme sirasinda direksiyon kontrolünü saglamaktir. Böylece, bir virajda lastikleri kilitleyecek kadar sert fren yapildiginda araç viraj disina kaymadan normal çizgisine yakin bir çizgide frenleme yapabilir. Ya da, frenlemeye ragmen araç duramayacaksa öndeki araç ya da engele çarpmamak için direksiyonu kirarak yana geçebilir ve böylece kaza önlenmis olur. ABseli araç kullanan sürücülere uyari: A.B.D.'de yapilan bir arastirmaya göre ABseli araç kullanan sürücülerin daha fazla kaza yaptigi ve bu kazalarda araçlarin daha fazla hasar gördügü belirlenmis. Bunun nedeni ise, ABS'nin nasil kullanilacaginin dogru bilinmemesi. ABS ile ilgili olarak sunlarin akilda tutulmasi gerekir: Birincisi, ABS ancak herhangi bir tekerlek kilitlendiginde devreye girer. Yani tekerlekler kilitlenmedigi sürece normal bir fren gibi kullanilir (yani, fren yapilir). ikincisi, ABseli araçlarin fren pedallarina normal frenlerde oldugu gibi basilir; hafif fren için biraz, sert fren için daha sert gibi. Yapilan arastirmada Amerikali sürücülerin araçta ABS bulunmasina güvenerek frene az bastigi ve bu nedenle (sürücüye bagli olarak) daha çok kaza ve hasar meydana geldigi belirlenmis
Adezyon:
Sivilarin veya madenlerin birbirlerine yapismasini saglayan kuvvete adezyon denir.
Aerodinamik:
Aerodinamik, araçlarin havanin içinde nasil hareket ettigini inceler. Aerodinamik genelde hava ile havanin içinde hareket eden kati kütleleri inceleyen bir bilim dalidir. Otomobillerin hava sürtünme katsayisinin düsük olmasi ve havanin içinden daha kolay geçebilmesi, aracin dengesini ve yakit tüketimini olumlu etkileyen faktördür.
Airbag (Hava Yastigi) - SRS (Suplementary Restraint System) :
Hava yastigi çarpismalara karsi yolcuyu koruma derecesi son derece yüksek olan bir ek koruma sistemidir. Hava yastigi bir çarpisma sirasinda algilayicilardan gelen uyari sonunda siserek, çarpisma yönünde yolcuyu karsilayan koruyucu bir kalkan olusturur.
Akicilik Derecesi (Vizkozite) :
Bir sivinin dar bir bogazdan akabilmesine o sivinin akicilik derecesi denir. Bu, belli bir hacimdeki sivinin belli bir çaptaki delikten akma zamanidir. Akicilik derecesi vizkozite ile ifade edilir.
Aks:
Üzerinde bir veya daha fazla tekerlegin döndügü otomobil eksenine dik bir mildir.
Akümülatör:
Akümülatörler elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo ederek, devrelerine elektrikli alicilar baglandigi zaman bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine çeviren araçlardir.
Alt ölü nokta:
Pistonun silindir içinde inebildigi en alt noktada, yön degistirmek için bir an durakladigi yerdir. Kisaca A.Ö.N. olarak belirtilir.
Alternatör:
Sarj dinamolarinin aksine dalgali (alternatif) akim meydana getiren araçlardir.
Amortisör:

Otomobilde yaylari frenleyerek asiri ani yaylanmalari ve yay salinimlarinin devam etmesini önler.
Ana yataklar:
Ana yataklar, motorda krank milini tasiyan yataklardir.
Antifriz:
% 50 glycol + % 50 su karisimi bir sividir. Sogutma sisteminde bulunan radyatör içindeki su, soguk havalarda donarak genlesebilir ve sogutma sistemine zarar verebilir. Radyatörde bulunan suya ilave edilen antifriz suyun donmasini engeller. Antifriz ayrica radyatörü ve sogutma sistemini pas ve korozyondan korumak amaciyla da kullanilir.
 Atalet:
Cismin herhangi bir hareket yönü veya hiz degisikligine karsi gösterdigi direnme.
Atesleme avansi:
Silindirde sikistirilan yakit-hava karisiminin ateslendikten sonra tamamen tutusabilmesi için gereken süredir.
Atesleme bobini:
Atesleme sisteminin bir parçasidir. Transformatör gibi görev yaparak batarya voltajini yüksek volta yükseltir.
Atesleme noktasi:
Motorinin sikistirilma sonucunda silindir kafasindaki sicak gazlarin içine püskürtüldügü anda kendiliginden ve hemen ates alma sicaklik noktasina atesleme noktasi denir.
Atesleme siçramasi:
Yanlis bujinin karisimi tutusturmasina atesleme siçramasi denir. Atesleme siçramasi genellikle buji veya distribütör kapaginin ya da tevzi makarasinin hatali olusundan meydana gelir.
Atesleme sirasi:
Motor silindirlerinin ateslenme sirasi veya silindirlerde güç zamaninin meydana gelis sirasidir.
Atesleme sistemi:
Otomobil motorlarinda silindirlerde sikisan hava-yakit karisiminin yakilabilmesi için bujilere yüksek voltajli kivilcim saglayan sistemdir. Atesleme sisteminde batarya, atesleme bobini, distribütör, kablolar ve bujiler vardir.
Atmosferik basinç:
Dis hava agirliginin asagiya dogru basma kuvvetine atmosferik basinç denir.

B
Baga:
Supap yuvalarina takilan madeni halka. Genellikle yüksek sicakliga dayanabilen malzemeden yapilir ve egzoz yuvalarina takilir.
Basinçli kapak:
Sogutma sistemini basinç altinda çalistiran supapli bir kapak olup, suyun kaynamasini ve kaybini önler.
Baski yatagi:
Kavrama pedalina basildigi zaman, baski parmaklarini bastirarak motorla güç aktrama organlarini ayirir.
Benzin:
Ham petrolden elde edilen ve motorda yakit olarak kullanilabilen bir hidrokarbondur.
Beygir gücü:
Belli miktarda bir güç ölçüsü: dakikada 33.000 ft-lb'lik (foot-pounds) veya saniyede 75 kg metrelik is.
Biyel basi:
Biyelin, krank mili biyel muylusuna takilan kismi.
Biyel civatalari:
Biyel basina biyel kepini baglayan civatalar.
Biyel kepi:
Biyelin biyel muylusuna baglanmasini temin eden parça.
Biyel muylusu:
Krankta, biyelin baglandigi hassas yüzey.
Biyel yatagi:
içinde krank mili biyel muylusunun döndügü, biyel basindaki yatak.
Biyeller:
Motorda pistonla, krank mili biyel muylularini birlestirir.
Bosluk:
iki hareketli parça yada hareketli parça ile sabit parça arasindaki bosluk (Yatak ve muylusu arasinda oldugu gibi)
Boxer motor:
Silindirleri yatay bir düzlem üzerinde ve krankin iki tarafinda bulunan yatik silindirli motor.
Buhar tamponu:
Yakit sistemindeki benzinin buharlasmasi sonucu, karbüratöre benzin akisini geciktiren veya durduran olaydir.
Buji:
iki elektrodu ve porseleni bulunan bir parçadir. Motor silindirlerinde bir kivilcim atlama araligi saglayacak sekilde yapilmistir.
Burç açici zimba:
Silindirik bir takim olup, üzerinde gittikçe büyüyen çaplarda silindirik kisimlar vardir. Burçlari yerinde sikistirmak için kullanilir.
Burç:
Bir delige takilip yatak vazifesi gören silindir parça.
Burulma dengeleyicisi:
Titresim damperinin aynisidir.
Büzerek geçirme
Bir çesit siki geçmedir (Piston piminin piston pim yuvasina alistirilmasi gibi). Dis parça (piston veya burç) isitildiktan sonra pim takilir. Dis parça sogudugunda, büzülerek diger parçayi sikar.

C
Conta yapistiricisi:
Contalara sürülen yapistirici bir maddedir.
Conta:
Motorda birbirine birlestirilen motor parçalarinin arasina sizdirmazlik saglamak için koyulan mantardan, madeni levhalardan veya diger malzemelerden kesilip delinerek, parçalar arasina koyulan ve sikilan malzemedir.
Coupe: iki bazen de üç kapili olarak tasarlanan ve sert tavanli, üstü açilmayan, dört ya da bes kisinin seyahat edebildigi otomobillerdir.
Concept otomobil: "Kavram otomobilleri" de denilen, henüz üretime girmemis, muhtemelen de girmesi planlanmayan otomobillerdir. Bu araçlar, genel olarak gelecekte üretilmesi planlanan araçlarda kullanilabilecek teknolojik yeniliklerin sergilenmesi amacini tasir. Bu tür araçlarin çok azinin üretimine karar verilir.

D
Dizel motorlar: Dizel yakiti yani mazot ile çalisabilen motorlardir. Bu tür motorlarda, pistonu itecek patlamanin olabilmesi, mazotun iyi yanabilmesi için yakit yüksek basinçli enjektörlerle pompalanir ve yanma odasinin daha fazla isinmasi saglanir.
Disk frenler: Bu tür fren sistemleri, isiya dayanikli materyallerden yapilan fren balatalarinin, tekerlege monte edilmis diskleri sikmasi prensibiyle çalisir. Disk frenler, kampana olarak bilinen sistemlerden daha iyi sonuçlar vermekte ve yüksek performansli araçlarda da bu nedenle disk frenler tercih edilmektedir

E
Egzantrik:
Merkezden kaçik.
Egzoz gaz analizörü:
Egzoz gazlarini analiz ederek, karbüratörün çalismasini degerlendirir.
Egzoz manifoldu:
Motor silindirlerinde yanmis olan gazlarin disari atilmasini saglayan, bir seri borudan yapilmis motor parçasidir.
Egzoz supapi:
Egzoz zamaninda açilarak yanmis egzoz gazlarinin silindirden disari atilmasini saglayan supaptir.
Egzoz zamani:
Pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya dogru yaptigi stroktur. Egzoz subabi açilarak yanmis gazlar silindirlerden disari atilir.
Ege:
Yüzeyi boyunca birçok kesici agizlari bulunan kesici bir alettir.
Eksenel gezinti:
Krank milinde oldugu gibi, milin iki ucuna dogru eksenel hareketidir.
Elektronik Stabilite Programi: ESP kisaltmasiyla bilinen sistem, temel olarak aracin ani manevralarda savrulmasini önlemek amaciyla gelistirilmistir. Sistem, aracin kaydigi yönü ve dogrultuyu algilayicilar sayesinde belirleyip, gerektiginde ilgili tekerleklerin frenlemesini veya bu tekerleklere daha fazla güç uygulanmasini saglayarak dengenin bozulmamasini sagliyor.
Elektrik sistemi:
Otomobilde, motoru ilk hareket için elektrikli olarak döndüren, motorun silindirlerinde sikisan hava-yakit karisimini ateslemek için yüksek voltajli kivilcim saglayan, lambalari yakan, kalorifer motorunu, radyo vb gibi aletleri çalistiran bir sistemdir. Bu sistemde mars motoru, kablolar, batarya, sarj dinamosu, regülatör, distribütör ve atesleme bobini gibi kisimlar vardir.
Elmas uçlu kalem:
Kesici ucu elmastan yapilmis kesici alet.
Emme manifoldu:
Karbüratörden motorun silindirlerine karisim akimini saglayan, bir seri borudan yapilmis motor parçasidir.
 Emme manifoldunun ayarlanmasi :
Emme manifoldunun süper sarj etkisi gösterebilmesi için belli bir uzunlukta ve hacimde yapilmasidir.
Emme stroku:
Üst ölü noktadan alt ölü noktaya olan piston stroku. Emme zamaninda emme açilarak silindire hava-yakit karisimi girer.
Emme supapi:
Emme zamaninda açilarak silindire hava-yakit karisiminin girmesine izin veren supaptir.
Emniyet Kemeri
Emniyet kemeri herkesin çok alistigi ve kullandigi ama degeri fazla da bilinmeyen bir güvenlik sistemidir. Otomobildeki en önemli güvenlik ögelerinden biridir. Her seyde oldugu gibi, ancak dogru kullanildiginda en iyi sekilde çalisir. Emniyet kemerinin alt bölümü iki tarafta legen kemiginin üzerinden ve üstte de omuzun üzerinden geçmelidir. Emniyet kemerinin görevini en iyi sekilde yapabilmesi için bu gereklidir. Emniyet kemeri yükseklik ayari, emniyet kemerinin farkli boylardaki insanlara göre ayarlanabilmesini saglar. Bir çarpisma sirasinda emniyet kemerinin makarasi kilitlenir ve aracin içindekilerin fazla hareket etmesini önler. Son yillarda emniyet kemerini kaza sirasinda gererek yolculari daha iyi tutan sistemler de kullanilmaya baslanmistir. Bu sistemde, emniyet kemerindeki boslugu almak için (özellikle kisin kalin giysiler giyildiginde) bir algilayiciya bagli bir gergi sistemi hemen devreye girerek yolcu emniyet kemeri üzerine yüklenmeden önce kemeri gerer ve yolcunun hareketini en aza indirmis olur. iki tip gergi sistemi kullaniliyor. Birincisi yayli tip; burada, algilayicidan gelen uyari sonucunda bir yay tetiklenir ve emniyet kemeri gerilir. ikinci tipte ise hava yastiginda oldugu gibi bir atesleme mekanizmasi kullanilir. Darbe uyarisi geldiginde bir gaz ateslenerek emniyet kemeri gerilir. (Bu ikincisine Türkçe olmayan bir sekilde "piroteknik" de denilmektedir, Türkçe "ateslemeli" denilebilir). Bunlara ek olarak emniyet kemerinin vücuda uyguladigi yükü sinirlandirmak için belli bir düzeyden sonra kemeri biraz gevseten ve yolcunun aniden büyük bir yüke maruz kalmasini önleyen sistemler de kullanilmaktadir.
Enerji:
is yapma yetenegi veya kapasitesidir.Kullanilan birim watt’dir.
Etil:
Kursun tetraetil.

F
F tipi motor:
Bazi supaplari silindir kapaginda bazilari silindir blokunda bulunan bir tip motordur.
Fabrika verileri: Bir otomobilin performans, motor gücü, tüketim, lastik ebadi gibi unsurlari hakkinda üreticisi tarafindan yürütülen testler sonucunda ortaya çikarilan ve kataloglarinda yer alan degerlerdir
Fren beygirgücü:
Motor tarafindan üretilip araci hareket ettirmek için kullanilan güçtür (Motorun volanindan veya kasnagindan alinan güç) Fren kampanasi:
Araç tekerleklerine takilan madeni parçadir. Dönen tekerlekleri frenlemek için, fren pabuçlari kampana iç yüzeyine etki yaparak kampanalari yavaslatir veya durdurur.
Fren pabuçlari:
Yarim daire seklinde kavis verilmis bir metal parçasidir. Üzerine isiya karsi oldukça dayanikli olan balata perçinlenmistir. Frene basildigi zaman, bu balata kampanaya sürtünerek frenleme etkisi gösterir.
Fren:
Herhangi bir hareketle cismin veya makinenin hareketini yavaslatan veya durduran düzendir.
Fren Destek Sistemi: "Break Assist System" olarak bilinen sistem, ABS'nin çalismasi için gerekli azami fren basincina, pedal üzerinde çok büyük kuvvetler uygulamaksizin ulasilmasini saglar. ideal frenlemeyi saglamak amaciyla son yillarda üretilen otomobillerde standart olarak yer almaya baslayan sistem, durma mesafesinin kisalmasini da sagliyor.

G
Gasoline Direct Injection (GDI): Tipki dizel motorlarda oldugu gibi yakitin, yanma odalarina yüksek basinçli pompalar (enjektörler) araciligiyla püskürtülmesi prensibiyle çalisan benzinli motorlardir. ilk kez Mitsubishi'nin kullandigi sistem, gerek performans, gerekse de yakit tüketimi ve daha az atik gaz konusunda büyük avantajlar sagliyor.
Gray market (Gri pazar): Günlük hayatta çok az kullanilmasina karsin, genel olarak yakindan tanidigimiz bir terimdir. Daha çok ithalat yapan galericiler için kullanilan terim, resmi ithalatçilarin bilgisi disinda, aracin, bireysel olarak herhangi bir ülkeden ithal edilerek satilmasi anlamina geliyor. Bu araçlar, markanin resmi ithalatçilari ve üreticileri tarafindan garanti kapsamina alinmazlar. Araçlar, genel olarak satin alindigi ülkenin özelliklerine göre üretildiginden, ariza çikarabilirler.
Gaz kelebegi:
Karbüratör karisim bogazinin alt tarafinda bulunan yuvarlak bir disktir. Ekseni etrafinda dönerek silindirlere giden karisim miktarini artirir veya eksiltir.
Gaz pedali:
Ayakla hareket ettirilen karbüratör gaz kelebegine baglanmis bir pedaldir.

Gaz türbünü:

Bir tür içten yanmali motordur. Yanma sonucu meydana gelen yanmis basinci, türbün kanatlarina etki ederek türbün milini döndürür.
Genisletici:
Piston içine yerlestirilir. Piston etek çapini biraz büyüterek, eski pistonlarin silindirlere daha az boslukla alistirilmasini saglar
Genlesme tapasi:
Disari dogru hafif bir bombeli tapadir. Yerine çakildigi zaman düzeltip, genleserek gerekli siklikta oturur.. Ayrica segman yuvalarina yerlestirilen bazi yayli halkalar segmanlarin silindir yüzeyine yaptigi basinci artirir.
Geri tepme:
Emme supabi kapanmadan hemen önce, karisimin erken tutusmasi sonucu alevin emme manifoldu yoluyla karbüratörden geri çikmasidir.
Grup dislileri mili:
Vites kutusunda disliler ile beraber kamali milin aksi yönde dönen bir mildir.
Güç stroku:
Pistonun üst ölü noktadan alt ölü noktaya yaptigi strok. Güç strokunda hava-yakit karisimi yanarak pistonu asagiya dogru iter ve motor güç üretir.
Güç:
Yapilan isin zamana orani, isin yapilma hizi, birim zamanda yapilan istir.
Güçlü dirkesiyon:
Soförün direksiyonu daha kolay çevirebilmesi için hidrolik olarak çalisan yardimci düzenli direksiyondur.

H
Hacimsel verim:
Gerçek çalisma sartlarinda silindirlere giren karisim agirliginin, normal sartlarda girmesi gereken karisimin agirligina oranidir.
Hararet: Bir aracin çalismasi sirasinda motor içinde açiga çikan sicaklik ve bu sicakligin dengede tutulmasi veya düsürülmesi için kullanilan suyun radyatör içindeki derecesidir.
Hava sogutmali motor: Aracin motorunda olusan sicakligin, hava ile sogutuldugu motorlara verilen genel isimdir. Daha çok arkadan motorlu araçlarda kullanilan bu tür motorlarda sogutma, suyun degil havanin dolasimiyla saglanir.
Helezon yay:
Yaylanabilen, çelik telden yapilmis yaydir.
Hidrolik fren:
Fren pedalina basildigi zaman fren pabuçlarini, fren kampanalarini hareket ettirmek için hidrolik basinç kullanan fren sistemidir.
Honlama:
Zimpara tasinin silindir veya burç içinde döndürülerek talas kaldirma islemidir.

I
Isitma bujisi: Kizdirma bujisi olarak da adlandirilan bu sistem, dizel araçlarin sogukken kolay çalistiril Isi kontrol klapesi:
Motorun egzoz manifoldunda isiyla çalisan termostatik bir supaptir. Motorun sicakligina göre emme manifoldunu isitir. abilmesi için kullanilan bir düzenektir.

i
i.BG:
iç güç
iç güç:
Motorun silindirleri içinde meydana gelen güçtür.
içten yanmali motorlar: Benzinli ya da dizel motorlar gibi, yakitin güç olusturmak amaciyla içeride yanmasi prensibine dayanan motor türüdür. Distan yanmali motorlarda ise, yakit, motor için gerekli gücü saglamak amaciyla motor blogunun disinda bir bölmede yanma gerçeklestirir. Örnegin eski lokomotiflerde kullanilan buharli motorlarda gücü saglayacak olan buhar, yakit veya kömürün ayri bir kapta yakilmasi sonucu açiga çikarilir.

iki zamanli çevrim:
iki piston stokunda is meydana getiren motor çevrimidir. Emme, sikistirma, is ve egzoz zamanlari motorun iki kursunda yani krankin bir devrinde olur.
ilk hareket motoru:
Mars motoru.
is:
Karsi kuvvete ragmen cismin yer degistirmesi, kilogram metre veya ayak-pound'la ölçülür.
itici:
Supap iticisi.
itici çubugu:
i tipi motorlarda supap iticisiyle külbütör manivelasi arasindaki parçadir.

J
Jikle mekanizmasi: Benzinli motorlarda, motorun sogukken ilk çalistirilmasi sirasinda kullanilir. Karbüratörlü eski tip motorlarda rastlanan bu sistem, mekanik yani elle kumanda edilen ya da elektronik yani kendiliginden devreye giren sekillerde bulunabilir. Prensipte jikle, karbüratörün hava kelebegini kapatmak veya iyice kismak suretiyle karisima giren hava miktarini azaltirken, yakitin akisini hizlandirip zengin karisim elde edilmesini saglar. Jikle, motor isindiginda elle veya elektronik olarak devre disi birakilarak, benzin harcamasinin artama sinin ve aracin asiri zengin karisim nedeniyle bogulmasinin önüne geçilir.

K
Kam mili:

Bir disli veya zincir yardimiyla krank milinden hareket alir.
Kama disi:
Bir mil üzerine ya da delik içine yarik veya kanal seklinde çevre üzerine açilmis dislerdir. Kavrama milinin kamali mili ve üzerine geçen ortasi kamali balatali disk örnek olarak gösterilebilir. Bunlarin her ikisi birlikte döner.
Kapis pompasi:
Karbüratörde kapis devresinin gaz kelebegine baglanmis bir parçasidir. Gaz kelebegine ani olarak basildigi zaman karisimi kisa bir an için zenginlestirir.
Karoseri:
Aracin saçtan yapilmis kismidir. Bu kisimda pencereler, kapilar, koltuklar, yolcu ve motoru koruyan kisim bulunur.
Karbondioksit:
Yakitin yanmasi sonucu meydana gelen gazdir.
Karbonmonoksit:
Çalisan bir benzin motorundan çikan zehirli bir gazdir.
Karbüratör:
Yakit sisteminde hava ile benzini, motorun ihtiyacina göre muhtelif oranlarda karistiran ve benzini atomize eden bir düzendir.
Kardan mili:
Güç aktarma organlarinda hareketi vites kutusundan, diferansiyele ileten bir mildir.
Kare üzeri motor:
Silindir çapi, strokundan büyük olan motorlara verilen addir.
Karter havalandirma sistemi:
Motor çalisirken havanin karterde devretmesini saglayan sistemdir.
Karter:
Motorun alt tarafina baglanan ve genellikle çelik saçtan yapilmis bir parçadir. Krank muhafazasinin altini kapatir ve yaga depoluk eder.
Katik:
Benzin veya yagin özelliklerini gelistirmek için katilan maddeler denir.
Kavrama:
Araçta, motor krank mili ile güç aktarma organlarini birlestiren ve ayiran bir düzendir.
Kayici mafsal:
Güç aktarma organlarinda uzunlugu degisebilen bir birlestiricidir. Kardan milinin etkili uzunlugunu degistirebilir.
Kaynak:
Metal parçalarini isi ile eritip birlestirme metodudur.
Kaziyarak kaynamak:
Hareketi parçalarin birinden kopan malzemenin, digeri üzerine yapisarak, ince kanalli veya pürüzlü yüzey seklinde bir tür kaynamasidir.
Kaziyici:
Motor tamirinde motor bloku, silindir kapagi, piston ve diger motor parçalari üzerinden karbon veya diger artiklarin kazinmasina yarayan alettir.
Keski:
Kesici agzina özel sekil verilmis bir kesici alettir. Çekiçle beraber kullanilacak sekilde yapilmistir.
Kevlar: Daha çok yaris otomobillerinde kullanilan, hafif ancak dayanikli olan elyaf içerikli bir maddedir. Ayni zamanda soguk havalarda motosiklet yarisçilarinin soguktan korunmalari için üretilen giysilerde de kullanilir.
Kilavuz:
Deliklere dis açmak için kullanilan özel kesici alettir.
Kilitleme somunu:
Gevsemeyi önlemek için kullanilan özel kesici bir alettir.
Kompratör:
ibreli bir ölçü aletidir. Parça ölçülerindeki degisikligi, millerin salgi ve eksenel gezintilerini ölçer.
Kompresyon kaçagi:
Yanma odasinda sikisan hava - yakit karisiminin veya yanmis gazlarin, segmanlarin arasindan kartere sizmasidir.
Kompresyon ölçme aleti:
Motorun marsla döndürülmesi sirasinda, silindirdeki basinci ölçen alettir.
Kompresyon segmanlari:
Pistonun üst tarafindaki segmanlardir. Silindirdeki kompresyonu tutacak ve kaçaklari önleyecek sekilde yapilmistir.
Koniklik:
Çapin bir uçtan diger uca dogru büyümesidir (Silindir konikligi veya bir milin konikligi gibi).
Koruyucu kilavuz:
Tüp seklinde bir borudur. Biyelin sökülmesi sirasinda biyel civatalarina takilarak, krank muylusunu çizilip bozulmaktan korur.
Koyu:
Kalin, akmaya karsi direnci fazla.
Kontrol paneli: Konsol olarak da adlandirilan, aracin iç kisminda tüm göstergelerin ve dügmelerin topluca bulundugu bölümdür.
Krank:
Dogrusal hareketi, dairesel harekete çeviren bir makine parçasidir.
Krank mili:
Biyellerin baglanmasi için kollu yapilarak, biyellerin dogrusal hareketini dairesel harekete çeviren bir mildir.
Krank muhafazasi (Üst karter):
Krank milinin içinde döndügü, motorun alt kismidir. Üst tarafinda silindir blokunun alt tarafi, altinda ise karter vardir.
Kursun tetra-etil:
Benzinin oktan sayisini yükseltmek veya vuruntuya dayanikliligini artirmak için benzine katilan kimyevi maddedir.
Kuru sürtünme:
iki kati çisimin arasindaki sürtünmedir.
Külbütör manivelasi:
I tipi motorlarda itici çubuktan aldigi kam hareketinin yönünü degistirerek, supaba ileten maniveladir.
Küre basli çekiç:
Basinin bir tarafi küre seklinde olan çekiçtir.
Katalitik Konvertor(Katalizör)
Motordan çikan zararli maddeleri zararsiz maddelere dönüstürmek için araçlara takilir. Seramikten yapilan  ve gözenekleri katalitik etki saglayan maddelerle (katalizör) kapli katalitik dönüstürücünün içinden geçen egzoz gazlari reaksiyona girerek zararsiz maddelere dönüsür. Dönüstürücüye NOx (Azot Oksit), CO (Karbon monoksit) ve HC (Hidrokarbonlar) olarak giren maddeler reaksiyon sonucunda canlilara zararsiz N2 (Azot), CO2 (Karbon dioksit) ve H2O (su) olarak egzozdan disari verilir. Dizellerde ayrica is parçaciklarini yakalamak için ek bir sistem ve EGR denilen (Exhaust Gas Recirculation) egzoz gazi devir daimi sistemi bulunur.  Bazen performans arttirmak için katalitik dönüstürücünün iptali gündeme gelmektedir. Bu islem araca ek güç saglasa da çevreyi kirletmesine neden oldugu için kaçinilmasi gereken bir durumdur. Aracin egzozundan zararli gazlar çiktiginda bundan yine en çok kendimiz ve yakinlarimiz zarar görür. Son olarak, katalizör ile katalizatör arasindaki dikkat edilmesi gereken farklilik: katalizör, katalitik etki saglayan madde demektir, katalizatör ise katalitik etki saglayan cihaz. Katalitik konvertör yerine katalitik dönüstürücü de denilebilir. Böylece herkes anlayabilir

L
L tipi motor:

Supablari silindir blogunda bulunan bir motor tipidir.
Lastik:
Otomobil tekerlegi seklinde yapilmis dis ve boru seklinde yapilmis iç lastikten olusur. Otomobilin gidisini ve yaylanmasini saglar.
Layner:
Bakir, çelik veya benzeri madenden yapilmis ince madeni levhadir. Yatak keplerinde, yatak bosluklarini artirmak için kullanilabilir.
Lamine ön cam: içinde plastik özlü lamine tabaka bulunan ve kirilma aninda parçalarinin dagilarak yolcu bölümüne geçmesini önleyen cam türüdür. Bu tip camlar, ayni zamanda aracin iç kismini sicaktan, sürücünün gözlerini ise günesin kuvvetli isinlarindan karamak amaciyla renkli bir tabakaya da sahiptirler.
Lehimleme:
Metal parçalarini lehim, temizleyici ve isi ile birlestirme islemidir.
Lepleme:
Supablari yuvasinda ileri geri çevirerek alistirma metodudur. Bu metodu fabrikalar son zamanlarda tavsiye etmiyorlar.
Lokma anahtar:
iki agizli anahtarin aksine, civata ve somunun basini bütün köselerinden tamamen kavrayan bir anahtardir.
LPG: Likit, sivilastirilmis petrol gazinin kisaltmasidir.

M
Madeni vuruntu:

Motor silindirlerinde detonasyon nedeniyle olusan madeni vuruntudur.
Malafa:
Parçalari ayni eksende tutmaya ve tornada islemeye yarayan belirli ölçülerle yapilmis bir mildir.
Mantar tipi supap:
Otomobil motorlarinda yaygin olarak kullanilan, mantar biçiminde supaptir.
Mars motoru:
Motoru ilk harekete geçirebilmek için döndüren bir elektrik motorudur.
Matkap:
Silindirik bir parçadir. Üzerinde helisel kanallarla, malzeme üzerinden malzemeyi kesecek bir kesici ucu vardir. Delgi islerinde kullanilir. Matkabi çeviren cihaza da elbreyizi, elektrikli elbreyizi veya matkap tezgahi denir.
Manuel Sanzuman: Vites degistirme islemlerinin tamamen sürücünün kontrolü altinda oldugu sanzuman sistemidir. Tekerleklere iletilecek motor gücünün miktarlarini daha iyi ayarlamak, yakit tasarrufu saglamak, aracin performansini daha iyi kontrol etmek açisindan avantajli oldugu yönleri bulunur. Son zamanlarda üretilen otomatik sanzimanlara, tipki manuel sanziman gibi sürücünün kontrol edebildigi, ancak debriyajin kullanilmadigi seçenekler de eklenmektedir.
Motor yagi: Motor içindeki parçalarin sürtünmelerini azaltarak, bu parçalarin ömrünü uzatan veya motor içinde sürtünmeden dogan sicakligin artmasini engelleyen petrol bazli sividir. Sicaklikla birlikte özelligini yitirmeye baslayan motor yagi, motor parçalari üzerindeki koruyuculugunu kaybedeceginden, parçalarin da ömrünü kisaltabilmekte, motorun hararetinin artmasina neden olabilmektedir. Sentetik olarak üretilmis çesitleri de bulunmaktadir.
Mekanik verim:
Motor fren beygir gücünün iç güce oranidir.
Mekanizma düzen:
Bir sistemi meydana getirmek için birbirleriyle ilgili parçalarin meydana getirdigi, çalisan nesnedir.
Mengene:
Üzerinde çalisan parçayi baglamaya yarayan alettir.
Merkez pompasi:
Hidrolik yagi doldurulmus silindirdir.
Metal kaplama:
Hazirlanmis bir madeni yüzey üzerine eritilmis metal püskürtme islemidir.
Metalin yorulmasi:
Tekrarlanan etki sonucu meydana gelen bir metal arizasidir ve sonunda metalin çatlamasina neden olur.
Mikrometre:
Parçalarin kalinligini, dis ve iç çaplarini hassas olarak ölçen bir ölçü aletidir.
Motor:
Yakiti yakarak güç elde eden makinadir. Güç kaynagi da denir.
Motor ayari:
Çesitli motor kisimlarini kontrol ve ayar ederek motoru en iyi sekilde çalisacak duruma getirme islemidir.

N
NASCAR:
Açilimi, National Association of Stock Car Auto Racing'dir. Amerika'da büyük ilgiyle izlenen ve güçleri 800 - 850 beygir arasinda degisen motorlarla donatilmis araçlarin özel pistlerde kullanilmasiyla yapilan yarislari düzenler. ilk baslarda bu yarislara katilan araçlar, hurda otomobillerin motorlarinin güçlendirilmesiyle ortaya çikariliyordu. simdilerde ise bu araçlarda kullanilan karoseriler, fabrikalar tarafindan özel olarak gelistirilip, imal ediliyor. Motorlar ise, özel olarak gelistiriliyor.
Normal benzin: Daha düsük oktanli, ancak daha fazla kursun içeren benzin türüdür. Genellikle karbüratörlü araçlarda kullanilmakta.

O
Oktan:

Motor yakitinin vuruntuya dayanma yeteneginin ölçüsüdür.
Otto çevrimi:
Bulucusu Dr. Nikolaus Otto'nun adina mal edilerek emme, sikistirma, güç ve egzoz zamanlarindan meydana gelen ve benzin motorlarinda kullanilan çevrime verilen isimdir.
Oval taslanmis:
Oval seklindeki pistonu tanimlar. Bu sekilde taslama piston isindiginda, genlesmesine imkan verir. Piston isindigi zaman, silindirik sekil aldigi kabul edilir.
Oval taslanmis piston:
Hafif oval olarak tasarlanmis bir pistondur. Isi karsisinda genlestigi zaman tam dairesel bir sekil alir.


P
Pafta:

Özel kesici bir alettir. Silindirik parçalar üzerine vida disi açmaya yarar.
Piston etegi:
Pistonun alt kismidir
Piston mengenesi:
Piston tutmak için özel bir mengenedir. Yuvarlak agizli olan bu mengene ile, piston hasara ugramadan tutulabilir.
Piston pimi:
Pistonla biyeli birbirine birlestiren silindirik parçadir.
Piston pimi burcu:
Biyel ayaginda ve piston pim yuvasinda, piston pimini yataklandiran burçtur.
Piston vuruntusu:
Silindirine göre fazla asinmis pistonun, silindir yuvalarina çarpmasiyla meydana gelen boguk vuruntudur.
Pitman kolu:
Sektör disli mili ile, tekerleklere hareket ileten yön çubugunu birbirine birlestiren koldur. Direksiyon hareketini tekerleklere geçirebilmesi için, ileri-geri hareket eder.
Port:
Motorda supablarin bulundugu yerdeki deliktir. Hava-yakit karisimi ve yanmis gazlar portlardan geçer.
Presleme geçme:
Piston pimi ve burcu gibi parçalarin siki olarak alistirilmasidir. Örnegin pim yerine presle takilir.
Proni freni:
Motorun çikis gücünü ölçen bir cihazdir.
Propan:
Bir tür LPG yakitidir. Atmosferik basinçta -42 derecenin altinda sivi haldedir.
PSi:
inç kare basina libre olarak basinç sivi ve gaz basinçlarini ifade etmek için kullanilir.


R
Rölanti devresi:

Karbüratörde, motor rölantide çalisirken karisim saglayan devredir.
Rölanti devri:
Gaz kelebegi serbest durumdayken, motorun yüksüz ve bosta çalisma devridir.
Radyatör:
Sogutma sisteminde, içeriden geçen suyu sogutur. Radyatör motordan sicak suyu alir ve soguttuktan sonra motora gönderir.
Rayba:
Üzerinde seri keskin biçagi bulunan metal kesme aletidir. Rayba ayarlanip delik içinde döndürüldügünde delik yüzeylerinden talas kaldirilir.
Regülatör:
Elektrik sisteminde dinamonun çikis voltajini ve akimini kontrol ederek, dis devreyi asiri voltajdan ve dinamoyu asiri akimdan koruyan düzendir.
Rotlar:
Direksiyon sisteminde, pitman kolunu tekerleklere birlestirirler.


S
Silindir

Motorlarda gücü saglayan hareketli parçalar olan pistonlarin yukari asagi (boxer motorlarda yatay yani saga-sola) hareket ettigi silindir seklindeki yuvalar. Motora güç saglayan islem olan atesleme için hava ve yakit karisimi silindire verilir, burada buji tarafindan ateslenir ve olusan patlamanin gücüyle silindirin içindeki hareketi ileten parça olan piston asagiya itilir. Asagiya itilen piston da krank mili denilen ve diger silindirlerdeki pistonlarin da bagli oldugu bir mili döndürür. Bu mil, vites kutusu (sanziman) yoluyla gücü tekerleklere aktarir.
Silindir Hacmi
Silindirin hacmi cc yani, santilitre (ayrica santimetreküp -cm3- de denir) olarak belirtilir. Bir motorun silindir hacmi 1.6 litre denildiginde aslinda bu yuvarlak bir rakamdir. Gerçek rakam 1598 cc ya da 1580 cc gibi bir rakamdir. Örnegin 4 silindirli bir motorda dört silindirin hacimleri toplamini gösterir. Silindirin taban alani ile strokunun, yani, geometrik olarak düsündügümüzde bir silindirin taban alani ile yüksekliginin çarpilmasiyla bulunur. Daha fazla tork elde etmek ya da daha yüksek devirli yapmak gibi amaçlarla motordaki silindirin çapi ve stroku daha büyük ya da daha küçük yapilmaktadir (hacim ayni kalarak). 
Supap(Valf)
Otomobil terimlerinin çogu gibi Fransizca'dan Türkçe'ye geçmis bir kelimedir, daha çok supap olarak kullanilmaktadir. ingilizce'den yapilan çeviriler nedeniyle bazilari tarafindan ayni seye valf de denmektedir. Supap, silindirin üstünde yer alir ve açilip kapanarak yakit/hava karisiminin silindire emilmesine ya da egzoz gazlarinin silindirden atilmasina olanak tanir. Bu nedenle emme supabi ve egzoz supabi olarak ikiye ayrilir. 8V ve 16V gibi isaretler otomobilin kaç supapli oldugunu gösterir. Motorlar çogunlukla dört silindirli oldugu için bu iki ifadeyi en sik görürüz. 8V dört silindirli bir motorda 8 supap bulundugunu yani her silindire iki supap düstügünü (1 emme, 1 egzoz supabi) gösterir. Dört silindirli motor için kullanilan 16V (ya da 16 supap) ifadesi ise o motorda silindir basina 4 supap (2 emme, 2 egzoz) bulundugunu gösterir. 24V ise alti silindirli bir motorda silindir basina 4 supap bulundugunu gösteriyor. Ayrica, örnegin Citroen'in 4 silindirli 12 supapli (silindir basina 3 supap, 2 emme, 1 egzoz) turbodizel motoru, son zamanlarda Volkswagen'de gördügümüz 5 silindirli 20 supapli motor (silindir basina dört supap) ve Ferrari'nin kullandigi silindir basina 5 supapli motor (3 emme, 2 egzoz) gibi örnekler de vardir.
Saplama:
iki tarafina dis açilmis, bassiz civatadir.
Segman agiz araligi:
Segman silindire takildigi zaman, agizlari arasinda kalan bosluktur.
Segman yuvasi:
Segmanlarin takilabilmesi için, pistondan açilmis yuvalardir.
Segmanlar:
Segmanlar pistondaki segman yuvalarina takilir. Segmanlar iki çesittir. Kompresyon segmanlari,yanma odasindaki kompresyonun kaçmasini önler ve yag semanlari da silindir duvarlarindaki fazla yagi siyirarak yanma odasina çikip yanmasini önler.
Sentil çakisi:
Kalinliklari dogru olarak bilinen ve bosluk ölçülmesinde kullanilan metal seritlerdir.
Serbest pistonlu motor:
Bir silindirde, ortada bulunan bir yanma odasinin iki tarafina karsilikli olarak yerlestirilmis, içe ve disa hareket ederek çalisan bir çift pistonlu motordur

S
Samandira kabi:

Karbüratörde, hava bogazindan geçen havaya gereken benzini saglayan benzin kabidir. Karbüratörde yakita depoluk eder.
Sasi çevresi:
Motor ve karoseri ile tekerleklerin baglanmasina yarayan, profil veya kanalli malzemeden yapilan madeni çerçevedir.
Sasi:
Aracin önemli parçalarini kapsayan bir ünitedir. Genellikle karoseri disinda, otomobilin bütün parçalarini kapsar.


T
Taslama tasi:

Metalleri taslamak için kullanilan zimpara tasindan yapilmis, yuvarlak tastir.
Taslayici:
Zimpara tasi yardimiyla, metaller üzerinden talas kaldirilabilen makinadir.
Tekerlek silindiri:
Hidrolik fren sisteminde tekerlek silindirleri, tekerleklerdeki fren tablasina takilir. Merkez pompasindan gelen hidrolik basinci, tekerlek silindirindeki, tekerleklerdeki fren tablasina takilir. Merkez pompasindan gelen hidrolik basinci, tekerlek silindirindeki pistonlari etkileyerek fren pabuçlarini açar ve frenlemek için kampana iç yüzeyine temas ettirir.
Tekleme:
Motorun bir veya birkaç silindirindeki ateslemenin kusurlu veya atesleme olmamasidir.
Tel:
Kursun tetraetilin kisaltilmis seklidir.
Termik verim:
iç güç ile bu gücü elde etmek için sarf edilen yakit enerjisinin oranidir.
Termostat:
Sicaklik degismesiyle çalisan bir parçadir. Motor sogutma sisteminde ve isi kontrol klapelerinde çesitli termostatlar kullanilir.
Testere:
Testere sapina takilip çikarilabilen bir kesme lamasi bulunan ve metallerin kesilmesinde kullanilan alettir.
Titresim damperi:
Krank milinin burulma titresimlerini önlemek için, krank miline takilan bir parçadir.
Tork anahtari:
Civata ve somunlar sikilirken uygulanan döndürme momentini gösteren, göstergeli özel bir anahtardir.
Tork:
Döndürme veya burma çabasidir. Metre, kilogram veya pound-foot'la ölçülür.
Torna:
Malzemeye sekil vermek için kullanilan bir makinadir. Malzeme dönerken kalem malzemeye dayatilarak parçadan talas kaldirir.
Transistör:
Elektrik anahtari gibi kullanilan bir elektronik düzendir. Bazi atesleme sistemlerinde platinlerin ömrünü artirmak için kullanilir.
Türbulans:
Hava-yakit karisiminin silindirdeki hizli dönüs hareketidir.

U
Uçuculuk yetenegi:

Sivinin buharlasma kolayliginin ölçülmesidir.

Ü
Üniversal mafsal:

Güç aktarma organlarindan olan kardan milinde, dönme açisini degistirebilen birlestiricidir.
Üst ölü nokta (ÜÖN):
Pistonun silindir içinde yukariya dogru çikarken, biyel ekseninin silindir ekseni ile paralel hale geldigi anda durdugu ve ters yönde harekete basladigi noktadir.
Üstten kam mili:
Kam milinin silindir blogu yerine, silindir kapaginin üzerine veya silindir kapagina yerlestirilmesidir.
Üstten supabli:
Supablar yanma odasinin üzerine silindir kapagina yerlestirilmistir. I tipi motor.

V
V tipi motor:

Silindirleri V seklinde, iki egik düzlem üzerinde bulunan motorlara denir.
V-8 motoru:
Silindirleri V seklinde, iki egik düzlem üzerinde dörder dörder siralanmis olan motordur.
Vakum ölçme aleti:
Otomobil tamiratinda emme manifoldu vakumunu ölçerek, motor parçalarinin durumunu tespit eden alettir.
Vakum:
Havanin veya diger maddelerin yoklugu veya eksik olusudur.
Venturi:
Karbüratör hava bogazindaki daraltilmis kisimdir. Havanin hizini artirarak vakum meydana getirir ve havanin içine benzin karismasini saglar.
Verim:
Elde edilen sonuçla sarf edilen gayret arasindaki orandir.
Viskozite:
Sivilarin akmaya karsi direncini gösteren bir terimdir. Klain bir yagin viskozitesi, ince bir yagin viskozitesinden daha fazladir.
Volan:
Krank miline baglanan madeni bir tekerlektir. Ayni zamanda kavramaya yataklik eder ve ilk hareketi vermeye yarayan volan dislisini de üzerinde tasir.
Vuruntu:
Silindirde karisimin çok hizli yanmasi ile meydana gelen çekiçleme seklindeki vuruntudur.
Vuruntuyu önleyici:
Motorda kullanilan yakitin vuruntuya dayaniklilik özelligidir


Y
Yag keçesi:

Yag sizintisini önlemek için, dönen millere gerekli sekilde yerlestirilmis contadir.
Yag pompasi:
Motor yaglama sisteminde karterden yagi emerek, motorun yaglanacak parçalarina gönderir.
Yag segmani:
Pistonda alt segman veya segmanlardir. Silindirde yagin yanma odasina dogru çikmasini önleyecek sekilde yapilmistir.
Yagin incelenmesi:
Silindir duvarlarindan asagi süzülerek, kartere inen sivi benzinin karterdeki yagi inceltmesidir.
Yaglama sistemi:
Hareketli motor parçalarina yaglama yagi saglayan sistemdir.
Yakit deposu:
Otomobilde yakiti depo etmek için kullanilan metal kaptir.
Yakit fiskiyesi:
Karbüratörde bir boru olup, samandira kabindan hava bogazina benzin akitir.
Yakit ölçme çubugu:
Karbüratörde ana emme fiskiyesine yakit geçiren ana meme deligini büyütüp küçülten parçadir. Bu sistem yardimiyla motorun çesitli çalisma sartlari için, degisik oranlarda karisim saglanir. Uç kismi farkli çaplarda yapilmis bir çubuktur.
Yakit pompasi:
Yakit sisteminde benzini, benzin deposundan karbüratöre basan pompadir.
Yakit püskürtme sistemi:
Karbüratörsüz bir yakit sistemidir. Yakiti yüksek basinçla emme manifolduna veya silindirlere püskürtür.
Yakit sistemi:
Otomobilde motorun silindirlerine yanabilecek sekilde buharlasmis yakitla, hava karisimi gönderen sistemdir. Yakit sisteminde yakit deposu,yakit borulari,yakit göstergesi, karbüratör,yakit pompasi ve emme manifoldu vardir.
Yanma odasi:
Silindirin üzerinde ve silindir kapaginda bulunan, hava-yakit karisiminin yandigi yerdir.
Yanma:
Motorda hava-yakit karisiminin hizla yanmasidir.
Yaprak yay:
Çelik levhalardan, farkli uzunluklarda yapilarak birbiri üzerine konulma suretiyle meydana gelen yaydir.
Yas sürtünme:
Yüzeylerine ince bir yag tabakasi sürülmüs iki kati cisim arasindaki sürtünmedir.
Yatak kepleri:
"Motorda yatak kepleri; yerine civatayla takilarak yataklari tutarlar."
Yatak:
Genellikle bir mil üzerinde veya bir delikte bulunan dairevi bir yüzeydir. Mil veya muylu yatagin üzerine veya içine yerlestirilir.
Yay:
Esnek bir parça olup basinç altinda büzülür, basinç kalkinca tekrar eski halini alir.
Yayli emis supabi:
Bazi iki zamanli motor karterlerinde dil seklindeki saç supaptir. Hava-yakit karisimi yayli emis supaplarindan kartere girer ve krank muhafazasinda basinç artinca supaplar kapanirlar.

Z
Zaman ayari:
Motorda supaplarin zaman ayarinin veya atesleme zamani ayarinin yapilmasina verilen isimdir.
Zimpara macunu:
Yagla karistirilmis zimpara tozudur. Madeni parçalarin alistirilmasinda kullanilir.
Zorlama:
Motorun düsük devirde, gaz kelebegi tam açik durumda ve agir yük altinda çalismasidir.