Ana Sayfa Ara

Ford kinetik tasarım mücizesi

Ford - Focus

Farklılaşmak ve rakiplerinden ayrışmak... Modern pazarlamanın en büyük problemi. Etrafımızı saran yüzlerce marka, kıyasıya bir farklılaşma yarışı içinde, binlerce yeni ürüne imza atıyor. Seçenekler arttıkça karar alma süreçleri de, satın alma davranışlarıda değişiyor ve yeniden şekilleniyor. Rekabet her alanda ağırlığını daha da hissettiriyor. Özellikle otomotiv sektöründe tasarımdan üretime, sürüş keyfinden satın alma deneyimine kadar hemen her aşama, farklılaşma adına bir kuluçka merkezi olma görevi üstleniyor. Markalar farklılaşma adına bir yandan fantastik tasarımlara imza atarken, diğer yandan teknoloji, güvenlik, konfor ve sürüş deneyimi üzerine onlarca farklı uygulamaya imza atıyor.

Son yıllarda tüm bu saydığımız alanlar içinde markaların en çok mesai, emek ve para harcadıkları alan ise “tasarım”. Fakat tasarımın da artık sadece güzel ve fonksiyonel olması tek başına yetmiyor. Ardında bir felsefe, bir hikâye barındırması ve bunu hedef kitlesine anlamlı bir şekilde aktarması gerekiyor. İşte Ford Kinetik Tasarım anlayışı da içinde böyle bir felsefe barındırıyor.

1908’de, otomotiv sektörünün üretim felsefesini ve sistemini kökten değiştiren, ucuz, kaliteli ve hızlı otomobil üretme hayalinin gerçekleşmesinde devrim niteliğinde bir yenilik olan “üretim bandı sistemi”ni dünyaya hediye eden Henry Ford, böylelikle dünya otomotiv tarihine adını altın harflerle yazdırmış oldu. Ford Avrupa Kıdemli Tasarım Başkanı Martin Smith’in 2004 yılında ilk çizgilerini karaladığı kinetik tasarım anlayışı Ford’un yakın tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu.

Dinamik sürüş karakteristiklerinin otomobilin her santimetre karesine yansıtıldığı, iç ve dış tasarım elementleri yoluyla görselleştirildiği kinetik tasarım felsefesi, markanın yeni görsel kimliğinin de temelini oluşturuyor.

Tasarım

Kinetik tasarımı izah etmek biraz zor, ancak otomobile baktığınız ve hatlarında kaybolduğunuzda ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız ama hâlâ bir tanım istiyorsanız, Ford Kinetik Tasarımı’nın yaratıcısı Martin Smith’den net ifadelerle tanımlamasını isteyelim: “Tasarım cesur ve dinamik hatlarla ve eksiksiz bir şekilde yüzeylere iletiliyor. Kinetik tasarıma baktığınızda, hareket halindeki enerjiyi görselleştirdiğini görebilirsiniz. Tasarımın dilini ifade eden şey, bu “hareket halindeki enerji”dir. İşte bu yüzden, bir anlık bakışınızda araçlar dururken bile hareket ediyormuş gibi görünürler”.

Siz de Ford Focus’u ilk gördüğünüzde abartısız aynı şeyleri düşünecek, her bir tasarım unsurunun, DNA’nızı harekete geçirdiğini hissedeceksiniz. Focus’un içi sizi en az 20 yıl geleceğe götürecek kadar iddialı. Kaldı ki kendinizi Star Wars’ta bir uzay gemisindeymiş gibi hissetmeniz garanti.

Sadece tasarım değil Focus’un performans ve kalitesi de üst sınıf otomobillerle yarışacak kadar iddialı. Sahip olduğu teknolojiler ise otomobilin segmenti düşünüldüğünde hedef kitlenin hayaline bile gelemeyecek kadar üst düzeyde. Otomatik park sistemi, dinamik tork kontrolü gibi birçok yeni teknoloji de çabası. Ford’un yeni Focus’la birlikte farklılaşmak ve pozitif algı yaratmak istediği bir başka alan da detaylara gösterilen özen ve kalite. Alerjiye karşı test edilmiş iç bölüm, 300 bin kez açılıp kapatılan kapılar, dünyanın etrafını 88 kez dolaşacak kadar uzun süren testler, tasarım ve sürüş kalitesinden taviz vermeden geliştirilen özel Ecotenic teknolojisi ve daha birçok ince ve özenle kurgulanmış detay. Bu kadar detayı ve fark yaratma adına gösterilen özeni gördükten sonra yeni Focus’a kayıtsız kalmak gerçekten imkansız. Sizin de farklı olmak, farklı hissetmek ve hayatın durağanlığından kurtulmak yönünde bir tercihiniz olacaksa Focus tüm bunların hepsini verebilecek kadar cesur ve özgün bir otomobil
vaat ediyor.

İç Dizayn

Aracın mükemmel dış tasarımı gibi buna görsel bir şölen yaşatan iç tasarım bulunuyor. Modern,spor ve kolay kullanımlı şık bir orta konsol bulunuyor.

Gösterge paneli gene çok hoşunuza gidecek, spor bir yapıya sahip gösterge paneli bulunuyor.

Motor

Araç Ford’un yeni nesil 1.6 litre EcoBoost benzinli motoru ile sunuluyor. EcoBoost motor daha az yakıt tüketimi ve daha düşük CO2 emisyon sağlıyor. Performansı oldukça iyi. Alt devirlerdeki yüksek tork ve üstün performans, motorun tüm devir aralıklarına yayılarak daha fazla sürüş keyfi verirken, büyük motorlarla aynı performansa sahip olmasına rağmen boyutu, ağırlığı ve yakıt ekonomisi ile küçük motor olmanın avantajını kullanıyor.

Konfor / Yol Tutuş

Yeni Ford Focus tasarımının yanında çokta konforlu bir otomobil. Seyahat esnasında hem kendinizi güvende hissediyor hem de uzun ve zorlu bir yolculuğu konforlu ve keyifli bir yolculuğa çevirme şansı sunuyor.

Güvenlik

Otomobil kullanırken en önemli şeylerden biri kendinizi güvende hissetmektir. Aktif Şehir İçi Güvenlik Sisteminin bulunduğu bu araçta bu duyguya fazlasıyla hakim oluyorsunuz. Bu sistem kızılötesi lazer teknolojisi, düşük hızdaki çarpışmaların riskini azaltmak için sürekli olarak öndeki araçla mesafeyi izliyor. İsteğe bağlı olarak devreye alınan sistem; 30km/s hız altında seyrederken öndeki araç ile mesafenin aniden azalması ya da aracın durması halinde, kazadan kaçınmanıza veya çarpışmanın etkisinin azaltılmasına yardım etmek için önceden frenlerini hazırlıyor ve sürücü zamanında tepki göstermezse sistem sürücü yerine otomatik olarak fren yapıyor. Bir anlık dalgınlığınızdan kaynaklanabilecek kazaları da bu sistem sayesinde en aza indirgeyebileceğinizi bilmek size o güven duygusunu veriyor.