Ana Sayfa Ara

Renault FLUENCE: Sportif, estetik ve çekici


25 Temmuz 2004, Pazar

Renault’nun kavram modellerinin sonuncusu olan Fluence, 4 kişilik lüks bir coupe. İlk bakışta, akıcı hatlara sahip dış dizaynı, sıcaklık hissi veren iç mekanı, yalın çizgileri ve estetik formuyla göze çarpıyor. Renault Design Direktörü Patrick Le Quément’a göre “Fluence, geleneksel seçkin Fransız karoseri kültürü içinde yeri olan bir otomobil”.



Renault, otomobil dünyasının ana temalarından biriyle ilgili vizyonunu Fluence ile ifade ediyor : 4 kişilik lüks coupe tasarımı. Görev başarıyla tamamlanmışa benziyor. Patrick Le Quément : “Fluence hem bir resim, hem de bir heykel. Asalet, ferahlık, şıklık ve akıcılık unsurlarını birarada barındırıyor” diye açıklamada bulunuyor.

Sportif ve estetik Fluence, yalın ama keskin çizgileriyle estetik bir forma sahip olan 4,60 m uzunluğunda bir coupe. Bu kavram model, coupe dünyasının ana temasını modern bir şekilde yorumluyor :



Hareket keyfi, karşıtlıklar ile vurgulanıyor. Eğimli ön bölümüne karşın dik çizgilere sahip arka tasarımı ile otomobil görünüm olarak çok dinamik. Ön yüzün dizaynı oldukça sade : Ön panjur kafesinin bulunmaması logoyu ön plana çıkarıyor ve diğer prestijli Renault modellerini anımsatıyor.

Çok ince sinyal lambaları ile uzayan far tasarımı kaputun akıcı ve saf çizgilerini vurguluyor. İki eğri cam merceğin arkasında yer alan ve farklı açılara göre yönlendirilen çift sıra elektro-diyot farlar da yeni bir teknolojinin ürünü. Diyotlar direksiyon simidinin dönüş açısına göre ayarlanıyor ve virajda çok yönlü bir aydınlatma sağlıyorlar.

Far çizgisinin uzantısındaki iki hava girişi ön dizaynı daha belirgin bir hale getiriyor. Yatay ve ince üçüncü hava girişi ise diğer ikisinin arasında birleştirme çizgisi işlevi görüyor.

Ön kısmın akıcılığına karşılık olarak, Fluence’ın keskin çizgilere sahip arka tasarımı yüksek bir enerjiyi ifade ediyor. Bu büyük enerji, ince ve uzun yatay arka lambalarla belirginleşen geniş çamurluklar ile zıt renkli ve daha yüksek şekilde konumlandırılan orta bölüm arasındaki kontrast ile daha da güçleniyor. Bu orta bölüm, arka cam ile merkezi konumdaki çift egzos çıkışı arasında bir bağlantı oluşturuyor.

Otomobilin birbirine zıt iki ucu arasındaki tasarım bütün olarak oldukça uyumlu : Önde doğan güçlü çizgileri arka bagaj kapağının ortasında birleşiyorlar. Bunlardan ikisi aracın iki yanını hemen hemen simetrik şekilde boydan boya kat ederken, diğer ikisi sırasıyla motor kaputuna, tavana ve arka cama biçim veriyor.

V şeklindeki arka cam ile ön cam kesintisiz şekilde birleşiyorlar : İki cam bant tavan üzerinde uzanarak arka bagaj kapağına doğru iniyor. Kasanın alüminyum işlemeli alt bölümü karoseriyi sararak, jantlarla birlikte hava akışlarının kontrolüne katkıda bulunuyor. Öte yandan, 22” tekerlekler Fluence’ın vaat ettiği sürüş keyfini yoğunlaştırıyor.



İç mekan : Doğal ve sıcak

Patrick Le Quément “Otomobilin içi yalın ve akılda hemen yer eden bir tasarıma sahip. Doğal bir uyum sözkonusu.” diyor

Geniş camlı yüzey, iç mekanın hakim rengi “Margaux kırmızısı”na tüm yoğunluğunu kazandıran bir aydınlık yaratıyor. Deri koltuklar ray üzerine konumlandırılmış durumda. Otomobilin kapıları açıldığında, koltuk minderlerinin ve sırtlıklarının yan kısımları da açılarak adeta insanı otomobile binmeye davet ediyorlar. Sistem, koltuk yanlarının “kişiye özgü” şekilde ayarlanmasına olanak veriyor. Kapı kolçakları da ray üzerinde kayarak koltuk ayarına eşlik ediyorlar.

Bej renginin yanısıra kırmızının da hakim olduğu son derece farklı tasarımlı deri ön panel, kıvrılarak ortasından tutturulmuş bir yapraktan yapılmışa benziyor. Bu yaprak teması, orta konsol tasarımında da görülüyor. Orta konsol “Touch Design” konseptine göre tasarlanmış olan kumandaları üzerinde topluyor.

Sürücü, bir joystick yardımıyla otomobilin başlıca fonksiyonlarına kumanda edebiliyor ve torpidonun üst kısmında yer alan gizlenebilir bir ekran üzerinde görüntüleyebiliyor. Sayaçlar, siyah ve “Margaux kırmızısı” fon üzerinde hem dijital, hem de analojik şekilde tasarlandı.

Arka bölümde konfora özel bir önem verildi. Bedeni saran arka koltuk geniş ve rahat. Mobilya dünyasından esinlenen Renault tasarımcıları tavan içine gömülü ve istenildiğinde yerinden çıkarılabilen okuma spotları yarattılar. Yolcular arzularına göre bu spotları yönlendirebiliyorlar.

“Margaux kırmızısı” deri kaplı bagaj, 396 dm3 yükleme hacmine ve yanlarda iki sıra yerleştirme gözüne sahip. Bagaj kapağının benzersiz, yepyeni bir açılış sistemi var. Ortasında yer alan bir kol yardımıyla tavan üzerinde kayarak açılıyor. Böylece iki yanda hiçbir unsur bagaja erişimi güçleştirmiyor.

Tasarımın vaatlerini yerine getiren bir motor

Fluence’ın motoru insanı adeta yolculuğa davet ediyor.

Önde konumlandırılan 3,5 V6 motor 280 bg güç üretiyor ve her hızda büyük bir sürüş keyfi sunuyor. İnce ayarlı yürüyen aksam ve şasi, canlı ve çevik bir sürüşe olanak verirken, her türlü yol koşuluna da uyum gösteriyor.

Özenli bir çalışma ile geliştirilen akustik düzen sayesinde motora tok ve güçlü bir ses kazandırıldı.

Fluence, lüks binek modellere yaraşan bir sürüş keyfi sunuyor. Altı ileri kademeli “sekansiyel” kumandalı otomatik vites kutusu büyük bir konfor ve kullanım rahatlığı sağlıyor.