Ana Sayfa Ara

Peugeot 208 T16 Pikes Peak tanıtılıyor!


17 Nisan 2013, Çarşamba

 

Saldırgan, ateşli, hatta vahşi… İşte 30 Haziran’da dünyanın en yüksek rakımlı motor sporları yarışına meydan okuyacak muhteşem Peugeot 208 T16 Pikes Peak’i niteleyen sıfatlardan bazıları!
 
Sébastien Loeb’in Colorado’da süreceği otomobilin oldukça farklı bir tasarımı olacak. “Aracın oranlarının standart üretim 208’inkilere göre farklı olacağını söyleyen Peugeot’nun Tasarım Merkezi’nde siluet tasarımından sorumlu olan Michael Trouvé “Bu farklılık ona neredeyse canavar benzeri bir görünüm kazandırıyor. Peugeot Sport bize genişlik, gövde yüksekliği, tekerleklerin ve motorun konumu gibi bir dizi teknik kısıtlama sundu ve bu bilgileri kullanarak 208’in ekstrem bir versiyonu üzerinde çalıştık.”
 
Michael Trouvé ile meslektaşı Attila Bocsi’nin çalışması sonucunda ortaya benzersiz bir duruşu olan bir otomobil çıktı. Trouvé, “Motor sporlarında markayı temsil eden otomobiller, her zaman stil ile aerodinamik verimliliği bir araya getiren yontulmuş biçimlere sahip olmuştur. 208 T16 Pikes Peak de buna istisna değil ve Peugeot tasarımının yeni neslini temsil eden 208’in bütün kendine özgü niteliklerini bünyesinde barındırıyor” diyor. 
 
“Bu macerada rol oynadığım için çok gururluyum Özellikle de otomobilin tasarımı üzerinde çalışmak için fazla zamanımızın olmadığı düşünüldüğünde. Zira araba için yeşil ışık ancak Kasım’da yakıldı ve proje ancak Şubat’ta tamamlandı.  Doğal olarak tarz uğruna otomobilin aerodinamik yapısı feda edilmedi. Peugeot Sport’tan sadece birkaç kilometre uzaklıktaki mesafede çalışan tasarım ekibi farklı yapım aşamalarını takip etmeyi başardı. Le Mans 24 saatlik yarışını kazanan 908 aracından alınan arka kanat ve ayırıcı otomobile canavar benzeri görünümünü kazandıran iki özellik. Ayrıca karbon karoserin gizlediği parçaların güzelliğine de hayranım!”
 
Şimdi geriye sadece 208 T16 Pikes Peak’in ve nihai görünümünün performansını keşfetmek kaldı. Sabırlı olun, yakında her şey açığa çıkacak!
 
PIKES  PEAK:  Efsanevi bir yarış
Temmuz 1858’de Colorado Dağları’nın ortasında bir altın damarının keşfedilmesi hayallerine kavuşmayı amaçlayan 100 bin civarı servet avcısının Pikes Peak bölgesine gelmesine neden oldu. Sayısız hayal kırıklığının ardından eski sakinliğini yeniden kazanan dağ, bugün ulusal bir tarihi nokta. Fakat Pikes Peak’in huzuru yılda bir kere yaygaracılıkta kötü şöhretli Altına Hücum’dan aşağı kalmayan bir istilayla bozuluyor.
 
1916’da zirveye giden bir yol tamamlandığında yeni bir maceracılar nesli farklı türde bir şöhretin peşinde bu bölgeye akın etti. Bugün 150’yi aşkın sürücü kimi son derece inanılmaz araçların direksiyonu başına geçerek türünün en yüksek rakımlı yarışması ve Indy 500 dışında Amerika’nın en eski motor sporları etkinliği olan Pikes Peak Uluslararası Yokuş Tırmanışı’nda yarışıyor. Bulutlara Yarış’ın ardında yatan prensip basit; Her bir yarışmacı sırayla dağın yanları boyunca kıvrılan 20 kilometrelik parkuru kat ediyor ve 4 bin 301 metrede bulunan zirveye mümkün olan en kısa zamanda ulaşmaya çalışıyor!
 
Başlangıç çizgisi 2 bin 800 metre rakımda yer alıyor, yani yarışmacılar yaklaşık bin 500 metrelik bir yükseklik farkıyla karşı karşıya kalıyorlar. Bu arada oksijen eksiliği sadece motorlar (güçlerinin yüzde 30’a kadarını kaybedebiliyorlar) için değil, uçuruma bakan 156 viraj boyunca tamamen odaklanmaları gereken sürücüler için de bir zorluk oluşturuyor. Bu hem el çabukluğu, hem de titiz bir hazırlık, biraz da şans gerektiren bir yarış!
 
Yıllar boyunca toprak yol kademeli olarak asfaltla kaplandı ve 2012 yarışı tamamen asfaltta yapılan ilk yarış oldu. Geçen yılki yarışmada Rhys Millen’in  (Hyundai  Genesis  Coupé) 9 dakika 46,164 saniye ile yeni bir parkur rekoru kırması kimseyi şaşırtmadı. Bu, 1916’daki ilk yarışmada elde edilen sürenin sadece yarısı!
 
Katılımcılar 20’den fazla sınıfa ayrılmış ve otomobiller, bisikletler, sepetli motosikletler ve kamyonlar gibi çok çeşitli araçları kapsıyor. Birincil kategori Sébastien Loeb’in Peugeot 208 T16 Pikes Peak’i ile katılacağı “Unlimited” sınıfı. Yarışmacıların parkura aşina olmalarına imkân tanımak için bir dizi resmi test oturumu düzenleniyor, ama bunlar bir seferde sadece tek kısımda yapılıyor. Sürücüler rotayı tek seferde kat etmek için tek fırsatlarını yarış günü gerçekten geçerken yakalıyorlar!