Ana Sayfa Ara

Amerika Grand Prix’sinde hazırlıklar tamam

9 Şubat 2010, Salı
Formula 1 dünyası, Kanada Grand Prix’sinden sonra gözlerini, tam bir hafta sonra, Kuzey Amerika’daki ikinci yarış olan Amerika Grand Prix’sine dikti. Geçmiş yıllarda Formula 1 için Amerika’da birçok farklı pistin kullanılmış olmasına rağmen, 2000 yılından itibaren Amerika Grand Prix’si, Amerikan yarış tarihinin geleneksel evinde, Indianapolis Pisti’nde gerçekleştiriliyor. Formula 1 Pisti, eğimli oval pistin bir bölümünü kullandıktan sonra, iç kısımdaki bol kıvrımlı bölümlerde devam ediyor. Bu nedenle takımlar için önemli bir mücadele, yarış araçlarını bu tamamen farklı iki bölgede de iyi performans verecek şekilde hazırlamak olacaktır. Indianapolis geçmiş yıllarda Toyota Formula 1 takımı için başarılı sonuçlara sahne olmuştu. 2003 yılında Olivier Panis, pole pozisyonunda üçüncü sırada start almıştı, ki bu sonuç Jarno Trulli’nin ön sıralardaki başarısı öncesinde alınmış en iyi dereceydi. Olivier bu başarıyı devam ettirdi ve 2004 yılında yine Indianapolis Pisti’nde, o zamana kadar takımın aldığı en iyi derece olan beşincilikte bitirdi ABD Grand Prix’sini. Şimdi ise Toyota takımı pilotları Ralf Schumacher ve Jarno Trulli, bugüne kadar alınmış en iyi sonucu elde ederek, takımın eve değerli puanlarla dönmesini hedefliyorlar.

Indianapolis havası

Sezona hızlı bir start yaparak toplam 3 podyum başarısı elde eden Jarno Trulli, Indianapolis’e sürücüler şampiyonasında üçüncü sırada geldi. Aynı zamanda bir müzik fanatiği olan Trulli, şehrin barlarında blues müziğinin notaları arasında kendinden geçebilir.

Jarno Trulli (Araç no 16): “Her zaman Kuzey Amerika’da gerçekleşen yarışlardan hoşlanmışımdır. Ve bu iki ayaklı Kuzey Amerika yarışları Avrupa’yla tam bir kontrast oluşturuyor. Indianapolis, dünyanın en önemli yarışlarından birine ev sahipliği yapan özel bir şehir. Ve ben özellikle akşamları bu şehrin atmosferini çok seviyorum çünkü burada insanlar dostça yaklaşıyorlar. Indianapolis Pisti de takvimdeki diğer pistlerden oldukça farklı. Özel bir teknik gerektirmiyor ama kaygan bir pist, araçlar üzerindeki aerodinamik basınç da oldukça düşük. Araç ayarlarına gelince, uzun düzlüklerde yüksek süratlere ulaşmak istiyoruz, yavaş virajlarda da mekanik bir tutunma sağlayabilmek için yoğun çaba sarfediyoruz. Bu sayede aerodinamik basıncı düşük seviyede tutup düzlükte sürat yapabiliyoruz. Bu Toyota takımında ilk tam sezonum olduğu için, Indianapolis’te nasıl bir performans göstereceğimiz hakkında, Cuma günkü serbest sürüşler öncesinde bir tahminde bulunamam. Bununla birlikte pozitif olmalıyız. Toyota geçmişte bu pistte önemli başarılar kazandı. Biz de bu yıl yeni bir başarılı sonuca ulaşmayı ümit ediyoruz.”

Müziğin pisti

Pazar günü Montreal’daki yarışı altıncı sırada bitiren Ralf Schumacher, Indianapolis’te, puan koleksiyonuna yenilerini eklemeyi hedefliyor.

Ralf Schumacher (Araç no 17): “Toyota geçmişte tam anlamıyla güçlü bir yarış aracına sahip olamasa bile Indianapolis’te her zaman iyi performans göstermiş bir ekip. Bu bizim için şüphesiz iyiye işaret. Pistteki en önemli teknik mücadelemiz, start-finiş düzlüğünde yüksek sürati yakalayarak ilk eğimli viraja süratli girebilmek ve yavaş virajlarla pistin kıvrımlı bölümlerinde stabiliteyi sağlayabilmek olacak. Ancak Indy’de bunu gerçekleştirebilmek için gerekli olan donanıma sahip olduğumuzdan şüphem yok. RVX-05 motoru dayanıklılığını ve gücünü kanıtladı, ki bu da hızlı düzlüklerde çok işimize yarayacak. Toyota aracının aerodinamiği de giderek daha da iyi bir hal aldı. Bu da bol kıvrımlı iç virajlarda faydalı olacak. Amerikan motorsporları tarihinin vatanı olduğu için Indianapolis özel bir mekan, tıpkı Montreal’in eşsiz atmosferi gibi. 2000 yılında Formula 1 takvimine alındığından beri, Indianapolis benim için şanssız bir pist oldu ama bu sezon bu şanssızlığı tersine döndüreceğimden eminim.”

Kovboylar ve motorlar

Indianapolis Pisti’nin ünlü eğimli virajında Formula 1 motorları zor anlar yaşıyorlar ama Toyota pilotları, takımın yakın zaman önce daha da iyileştirdiği RVX-05 motorunun güç ve dayanıklılığının avantajını yaşayacaklar.

Luca Marmorini – Motor Teknik Direktörü : “Indianapolis Pisti takımların motor departmanları için Formula 1 takvimindeki en zorlu pisttir. Aslında bir tur içerisinde tam gaz yapılan bölümlerin yüzdesi Spa veya Monza pistleri kadar fazla değildir ama final virajını bağlayan 1 kilometrelik eğimli düzlük ve sonraki turun da ilk virajı arasındaki düzlük alan, motorun hiç fren yapılmadan 24 saniye boyunca maksimum gücü üretmesini gerektiriyor. Bu da doğal olarak motorlar üzerine aşırı bir yük bindiriyor ama biz Köln’deki test laboratuarımızda pistin bu karakterini simüle ettik. Start-finiş düzlüğündeki maksimum sürat bizim düşük aerodinamik basınç ayarı seçmemizi ve düzlük sonundaki virajda geçişlere imkan tanımamızı yardımcı oluyor. Fakat bunun da yavaş virajlar ve kıvrımlı bölümler gibi pistin daha fazla tutunma gerektiren bölümlerinde bir dezavantajı var. Geçmiş senelerde Amerika Grand Prix’sinde oldukça rekabetçi olabildiğimizi gördük. Başka takımlar son yarışlarda performanslarını artırmış olsalar bile bu yarışta Toyota için bir podyum zaferi beklemek doğru bir beklenti olacaktır.”