Ana Sayfa Ara

Hyundai Tucson Fcev tanıtıldı


14 Mart 2009, Cumartesi
Bu yıl 74’üncüsü gerçekleştirilen 2004 Cenevre Otomobil Fuarı’nda Hyundai, birbirinden yeni araçlarını ilk kez tanıttı. Çevreye verdiği önemi bir kez daha kanıtlayan Hyundai Motor Company’nin standında yeni hafif arazi aracı Tucson’ın FCEV (Yakıt Hücreli Elektrikli Araç) versiyonunun dünya prömiyerleri gerçekleştirildi. Chicago Otomobil Fuarı’nda ilk kez tanıtılan Tucson modeli de Cenevre’de Avrupa tüketicisinin ilk kez karşısına çıktı.

Tucson FCEV (Yakıt Hücreli Elektrikli Araç)

Hyundai Motor Company’nin yakıt hücreli elektrikli araç (FCEV) programı, Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilenen Tucson FCEV modeliyle bir adım daha ilerledi. Aracı geliştirenler tarafından FJM olarak adlandırılan Tucson FCEV, artırılmış sürüş menzili ve soğuk havada çalışabilme gibi özelliklere sahip olacak. Ayrıca daha verimli çalışan yakıt hücresi ve yeni lityum iyon polimer batarya gibi sayısız teknolojik gelişimi bünyesinde barındıracak.

Performansı artırmaya yönelik hafif alüminyum gövde parçalarının kullanıldığı Tucson FCEV, standart bir SUV’nin güç-ağırlık oranına çok yakın bir değere sahip. Bununla beraber, düşük ses seviyesi, geniş kabini ve yüksek konforuysa standart Tucson modelleriyle aynı.

Hyundai-Kia Motors Araştırma ve Geliştirme Başkanı Sang-Kwon Kim, “Yakıt hücresi programımızı daha küçük ve kompakt bir platforma uygulamak pek kolay değil ama herşeyin üstesinden geleceğimize eminiz” dedi ve ekledi: “Programımızın bu yeni bölümüne başlamak çok heyecan verici çünkü filo uygulamaları için yüksek sayılarda yakıt hücreli araçları üretme şansımız olacak. Bu araç sayesinde yakıt hücreli araçların yollara çıkma sürecine bir adım daha yaklaşmış olduk”.

Santa Fe FCEV’den farklı olarak FJM programı, ilk aşamalarda elde edilen dijital verilerden yola çıkılarak standart JM programıyla paralel bir çizgide ilerilyor. “Standart üretimini yaptığımız ve yakıt hücresi kullanılan elektrikli araçlarımızda benzer mühendisliği kullanmak büyük bir ilerlemedir” diyen Kim, böylece Hyundai’nin FJM üretimi aşamasında verimliliği ve kalite kontrolü belirgin bir şekilde geliştirebileceğini söyledi.

Bir önceki araçta zeminin altında bulunan güç merkezi, Tucson FCEV’de ön kaputun altında yer alıyor. Bununla birlikte Tucson FCEV sıfırın altındaki soğukluk derecelerinde bile çalışıp yola çıkabiliyor.

Bir başka önemli konu da, Tucson FCEV’in sürüş menzilinin, 152 litrelik hidrojen depolama tankları sayesinde 300 km’ye kadar uzatılmış olması. Santa Fe FCEV, soğuk havalarda çalışamazken 72 litrelik yakıt tankı nedeniyle sadece 180 km’lik bir menzil sunabiliyordu. Santa Fe’den daha hafif olan Tucson FCEV, 5 kW daha fazla güç ile 80 kW’lık maksimum güç sunuyor. Santa Fe’nin 124 km/s’lik maksimum hızıysa Tucson FCEV’de 150 km/s’ye çıkarılmış durumda.

Santa Fe FCEV’de olduğu gibi Hyundai bir kez daha merkezi Hartford, Connecticut’ta bulunan UTC Fuel Cells ile birlikte çalışıyor. UTCFC, hidrojen destekli yakıt hücresini sağlarken Torrance, Kaliforniya merkezli Enova Systems da yeni nesil hibrid-elektrikli yürüyen aksamı, motoru ve kontrol ünitesini hazırlayacak. Hyundai, ilk yakıt hücresi ekibini 2000 yılında oluşturmuş ve aynı yıl Ekim ayında ilk prototip yakıt hücreli aracı olan Santa Fe FCEV’i tanıtmıştı.

Tucson, Avrupa’da ilk kez tanıtıldı

Geçtiğimiz ay düzenlenen Chicago Otomobil Fuarı’nda dünya tanıtımı gerçekleştirilen yeni Tucson, Hyundai’yi Avrupa’nın en hızlı büyüyen segmentlerinden birinde temsil etmeye hazırlanıyor. Santa Fe’nin yakaladığı başarı sayesinde geliştirilen Tucson, Avrupa’da Eylül 2004’te satışa sunulacak. Tucson, Hyundai’nin Avrupa’daki model gamının genişlemesi açısından büyük bir önem taşıyor ve SUV pazarının en rekabetçi ortamına sahip olan sınıfına Hyundai’nin yüksek kalitesini ve eşsiz tasarım anlayışını getiriyor.

Hyundai kalitesini çekici tasarım, fonksiyonel kabin ve yüksek teknolojiyle bir araya getiren Tucson, Avrupalı tüketicinin bekletilerini fazlasıyla karşılayacak. Atletik yapısının altında geniş, konforlu ve fonksiyonel bir kabine sahip olan Tucson; zengin donanım seviyesi ve uygun fiyata yüksek kalite sunmak gibi Hyundai’nin geleneksel özelliklerini de bünyesinde barındırıyor.

Tüm Hyundai modellerinde olduğu gibi Tucson da çevre dostu bir araç olarak tasarlandı ve üretildi. Dünyanın en gelişmiş üretim merkezlerinden biri olan Ulsan’daki tesislerde üretilmenin yanı sıra üç adet ekonomik motor ve yüksek bir geri dönüşüm oranı sunuyor. Avrupa’da C segmentinde, bayan ve erkek tüketiciler bir SUV seçerken öncelikle görünüş ve stile önem veriyorlar. Hyundai Tucson da kusursuz ve kaslı görünümüyle ilk bakışta dikkat çektiği kadar uzun yıllar boyunca popüler olacak bir tasarım sunuyor.

Tasarım
Hyundai araçları, “sistem tasarımı” isimli bir yöntemle hayata geçiriliyor. Bu yöntemde farklı gelişim uzmanlarının amaçları uyumlu bir şekilde bir araya getiriliyor ve tüketicinin hayat tarzına adapte ediliyor.

Tucson’ın dış görünümü oluşturulurken, daha büyük SUV araçları tercih eden müşterilerin zevkleriyle şehir içi kullanıma uygun olan stil bir araya getirildi. Buna ek olarak görünüm, yerden yükseklik, jant tasarımları ve SUV kullanıcılarının tercih ettiği kaslı imaja da önem verildi. Sonuç olarak ortaya akıcı hatlara sahip, büyük camlarıyla ferah bir ortam sunan ve görünümünün altındaki gücü gösteren bir araç çıktı. Modern ön tasarımda farlar ve radyatör ızgarası büyük bir uyum sergiliyor. Profilden veya arkadan bakıldığında kapı kolları ve yan dikiz aynaları genel çizgileri tamamlıyor. Tucson, kusursuz hatları sayesinde geniş kabininin ferahlığını dış görünümüne yansıtıyor. Tucson, böylece “güçlü, sportif ve şehir içi kullanımına uygun” bir imaj oluşturuyor.

Hyundai kabin içi tasarımını uygularken, bu sınıfı tercih eden tüketicilerin büyük çoğunluğunun 1-3 çocuk sahibi olduğunu göz önünde bulundurdu. Sonuç olarak çoğu station wagon otomobilin esnek yapısını geride bırakan bir kabin içi tasarım ortaya çıktı. Ön yolcu koltuğu, yükleme veya çalışma alanını genişletmek için öne katlanabiliyor. Arka koltuklarsa tek bir hareketle kolaylıkla düz bir şekilde yatırılabiliyor. Böylece paragliding veya scuba diving malzemeleri için yeterli alan elde edilirken, günlük hayatın gereksinimlerini karşılamak amacıyla çocuk koltukları da monte edilebiliyor.

Ergonomik bir tasarıma sahip olan kabinde çeşitli eşyaları koymak için sayısız göz ve cep bulunuyor. Tucson’ın sıcak bir ortama sahip olan kabininde yüksek kaliteli döşemeler ve materyaller kullanılarak rahat ve pratik bir atmosfer oluşturuldu. Kolay okunan göstergeler, rahat kullanılan ve ulaşılabilen kontroller Tucson’ın geniş, esnek ve canlı kabinini ortaya koyuyor.

Tucson, kısa tutulan ön ve arka gövde uzantıları sayesinde gelişmiş bir off-road performansı sunuyor. Yol performansı da ileri teknolojiye sahip Borg-Warner Electronic InterActive Torque Management isimli dört çeker sistemiyle destekleniyor. Sistem, gücün yüzde 100’ünü ön tekerleklere iletiyor. Ancak yol durumu ve ihtiyaç duyulan tork değiştiği anda sistem, elindeki gücün yüzde 50’sini hemen arka tekerleklere aktarıyor. Sistem bu işlemleri gerçekleştirirken gaz kelebeğini, ön tekerlek açısını ve diferansiyelleri sürekli kontrol altında tutuyor. Zeminde değişiklik yaşandığı zaman güç, en iyi çekişe sahip olan tekerleklere aktarılıyor. Ayrıca ön konsolda bulunan “4WD” diferansiyel kilit butonu sayesinde, yarı yarıya tork dağılımını sağlamak amacıyla 4 çeker kilidi manuel olarak da kontrol edilebiliyor. Buna ek olarak Tucson’da güvenliği artırmak ve sistemin performansını kontrol etmek için ESP ve ABS sürüş destek sistemlerine de yer veriliyor.

Tucson’da yer alan V6 motor seçeneği, bu segmentte ilk kez sunuluyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak iki tekerlekten çekişe sahip baz versiyon alınabiliyor. GL, Comfort, Style ve Dynamic isimli dört farklı donanım seçeneğine sahip olan Tucson’da sürüş karakteristikleri ve kişisel zevklere göre istenilen donanım ve gövde rengi seçilebiliyor. Tucson, şehir içi kullanımına uygun olan, günlük yaşamın renklerini barındıran ve aynı zamanda off-road yeteneklerini sunan sportif bir SUV olarak dikkatleri üzerine çekiyor.

Yürüyen aksam ve performans
Hyundai Tucson, üstün yürüyen aksamı sayesinde şehir içinde harika bir konfor ve yol tutuş sunarken araziye çıkıldığında da büyük bir güven veriyor. Ön süspansiyonda McPherson kovanlara, helezon yaylara, hidrolik amortisörlere ve 21 mm’lik viraj denge çubuğuna sahip olan Tucson’ın arka süspansiyonundaysa çok kollu bağlantı, helezon yaylar, hidrolik amortisörler ve 14 mm’lik viraj denge çubuğu kullanılıyor. Hidrolik destekli kremayer direksiyon sistemi ise soldan sağa sadece 3.1’lik turuyla kolay ve tepkili bir kullanım sunuyor.

Tucson’daki üç farklı motor seçeneği, kendi segmentinde tüm isteklere cevap verebiliyor.
·2.7 litre V6 benzinli, 175 HP, otomatik şanzıman.
·2.0 litre benzinli, 4 silindir, 141 HP, CVVT (Sürekli Değişken Supap Zamanlaması), 5 ileri manuel veya 4 kademeli otomatik şanzıman.
·2.0 CRDi common-rail dizel, 112 HP, 5 ileri manuel veya 4 kademeli otomatik şanzıman.

Santa Fe’de kendini kanıtlayan bu yüksek teknoloji ürünü motorlar, karakterleri ve güvenilirlikleriyle tüm dünyada kendine yer edinirken yapılan gelişimlerle artık daha düşük motor gürültü seviyesi sunuyor. Sonuç olarak ortaya, bu sınıfta pek rastlanmayan ve rahat kullanılabilen kusursuz bir güç çıkıyor.

Tucson’da ön tarafta hidrolik destekli, hava soğutmalı 280 mm diskler, hareketli çift pistonlu kaliperler ve balata aşınma sensörü kullanılıyor. Arka taraftaysa iki çeker versiyon için 262 mm, dört çeker versiyon içinse 284 mm diskler yer alıyor. Dört tekerlekte de dört kanallı ABS’nin kullanıldığı araçta standart olarak 5 kollu 16x6.0 inçlik hafif alaşım jantlar, opsiyonel olarak da 6 kollu 16x6.5 inçlik hafif alaşım jantlar bulunuyor.

Güvenlik
Tucson’ın güvenliğinde, bilgisayarda oluşturulan ve darbe emici, yük dağıtıcı ve yan korumayı sağlayan yapıları barındıran rijit gövde ilk sırada geliyor. Tucson’da altı havayastığı (sürücü ve yolcu için ön ve yan havayastıkları ile ön ve arka yolcular için yanlarda perde havayastıkları) ve aktif gergili emniyet kemerleri gibi birçok pasif güvenlik donanımı sunuluyor.

Aktif güvenlik unsurları arasında ABS, elektronik çekiş kontrolü TCS ve elektronik stabilite programı ESP bulunuyor. Bu özelliklerle birlikte kullanılan Borg-Warner Electronic InterActive Torque Management isimli dört çeker sistemi, Tucson’ı sınıfında en yüksek seviyede donanıma sahip olan araçlardan biri yapıyor.